Logo

Yayınlar

"Finansal, Toplumsal ve Fıkhi Boyutlarıyla Boykot" (İngilizce) Raporu


Boycott movements, initially driven by individual consumer choices in response to Israel's ongoing actions in Gaza, have evolved into potent instruments capable of transforming the global economy. The report, “The Financial, Social, and Fiqh Dimensions of Boycotts”, prepared by the Research Center for Islamic Economics (IKAM) under the ILKE Foundation, offers a comprehensive analysis of the financial, social, and jurisprudential aspects of boycotts. The report delves into the consequences of these movements on financial markets, corporate balance sheets, and global trade, while also assessing them within the framework of Islamic law. It provides detailed insights into both the broader impacts on major corporations and sector-specific evaluations. Key Insights from the Report Include: ✔️ The economic implications of global boycott movements ✔️ The historical context of boycotts in Islam and their jurisprudential assessment ✔️ Public perceptions of boycotts in Türkiye and participation dynamics ✔️ The impact of boycotts on corporate sales ✔️ A financial analysis of boycott effectiveness based on stock market performance This in-depth report shows how boycotts can be harnessed as a tool of economic influence and offers practical steps to turn them into sustainable, long-term strategies.

Girişim Sermayesi Yatırım Fonları ve İslami Finans İlkeleri Açısından Değerlendirilmesi


Girişim Sermayesi Yatırım Fonları (GSYF), dünyanın her yerinden birçok yatırımcı ve girişimcinin dikkatini çekmektedir. Kendini sürekli yenileyen dinamik bir ekosistem olan GSYF’ye dair yaygın kabul gören tespitlerde bulunmak zor olsa da bu uygulama özü itibariyle; elindeki birikimi değerlendirmek isteyen yatırımcılar ile yenilikçi fikirlerini somut bir ürüne dönüştürmek isteyen girişimcileri bir araya getirerek uygun yatırım iklimi oluşturmayı amaçlamaktadır. Genellikle piyasanın taleplerine göre şekillenen GSYF uygulamaları, hukuki zeminin sonradan şekillenmesinin de etkisiyle birtakım suistimaller, haksızlıklar ve bazı temel dini/ahlaki değerlere aykırılıklar içerebilmektedir. Bu analiz raporunun amacı, GSYF uygulamalarının mevcut yapısını ortaya koyarak İslami finans ilkeleri açısından değerlendirmek ve İslami bir GSYF modelinin temel özelliklerinin neler olabileceği üzerinde birtakım yaklaşımlar ortaya koymaktır. “Girişim Sermayesi Yatırım Fonları ve İslami Finans İlkeleri Açısından Değerlendirilmesi” başlıklı analiz raporumuzda; • Günümüzde Girişimcilik ve Yeni Finansman Yöntemleri • Girişimlerin Gelişim Süreçleri ve Finansman Aşamaları • Türkiyede’ki GSYF’ler ve GSYF’lere İlişkin Yeni Düzenlemeler • GSYF’lerin Yapısı ve İşleyişi • GSYF Ekosisteminde Uygulanan Başlıca Çerçeve Yatırım Sözleşme Modelleri • Güncel GSYF Uygulama Örnekleri • İslami Bir GSYF Modelinin Temel İlkeleri ve Öneriler detaylı şekilde ele alınmakta ve Türkiye’deki Girişim Sermayesi Yatırım Fonları hakkında somut öneriler paylaşılmaktadır.

Türkiye’de Katılım Endeksinin Mevcut Durumu ve Geleceği


Geleneksel finans sisteminin faiz temelli yapısının yarattığı sosyal ve ekonomik riskler, adil ve sürdürülebilir alternatiflerin arayışını hızlandırmıştır. Bu noktada, İslami finans ilkelerine dayanan ve faizsiz yatırım esasına göre şekillenen Katılım Endeksi, Türkiye’deki yatırım ortamında dikkat çeken güçlü bir alternatif olarak öne çıkmaktadır.Katılım finans ekosisteminin gelişimiyle birlikte, özellikle dini hassasiyetleri nedeniyle sermaye piyasalarına mesafeli yaklaşan yatırımcılar için Katılım Endeksi, güvenli ve İslami ilkelere uygun bir yatırım aracı sunmaktadır. Devlet güvencesi altında, şeffaflık ve etik ilkelere dayalı yapısıyla Katılım Endeksi, yerli şirketlere sermaye aktarımında da önemli bir köprü görevi üstlenmektedir.  “Türkiye'de Katılım Endeksinin Mevcut Durumu ve Geleceği” başlıklı bu politika öneri raporumuzda; •    Katılım Endeksi’nin ortaya çıkış serüveni ve Katılım Endeksi kriterleri•    Müslüman yatırımcılar için sunduğu avantajlar ve imkanlar•    Sermaye piyasalarındaki rolü ve ekonomik katkısı•    Gelecek projeksiyonları ve stratejik politika adımlarıdetaylı şekilde ele alınmakta ve Türkiye’nin katılım finans vizyonuna katkı sunacak somut öneriler paylaşılmaktadır.  Geleneksel finans sisteminin faiz temelli yapısının yarattığı sosyal ve ekonomik riskler, adil ve sürdürülebilir alternatiflerin arayışını hızlandırmıştır. Bu noktada, İslami finans ilkelerine dayanan ve faizsiz yatırım esasına göre şekillenen Katılım Endeksi, Türkiye’deki yatırım ortamında dikkat çeken güçlü bir alternatif olarak öne çıkmaktadır. Katılım finans ekosisteminin gelişimiyle birlikte, özellikle dini hassasiyetleri nedeniyle sermaye piyasalarına mesafeli yaklaşan yatırımcılar için Katılım Endeksi, güvenli ve İslami ilkelere uygun bir yatırım aracı sunmaktadır. Devlet güvencesi altında, şeffaflık ve etik ilkelere dayalı yapısıyla Katılım Endeksi, yerli şirketlere sermaye aktarımında da önemli bir köprü görevi üstlenmektedir. “Türkiye'de Katılım Endeksinin Mevcut Durumu ve Geleceği” başlıklı bu politika öneri raporumuzda; •    Katılım Endeksi’nin ortaya çıkış serüveni ve Katılım Endeksi kriterleri •    Müslüman yatırımcılar için sunduğu avantajlar ve imkanlar •    Sermaye piyasalarındaki rolü ve ekonomik katkısı •    Gelecek projeksiyonları ve stratejik politika adımları detaylı şekilde ele alınmakta ve Türkiye’nin katılım finans vizyonuna katkı sunacak somut öneriler paylaşılmaktadır.

Kamu Maliyesi


Bu rapor, Türkiye’de kamu maliyesine ilişkin güncel sorun alanlarını ve yapısal dinamikleri beş temel başlık çerçevesinde ele alarak politika yapıcılara yönelik bütüncül öneriler sunmaktadır. Özellikle kamu gelirleri, harcama politikaları ve borçlanma stratejileri gibi temel alanlara odaklanan rapor, maliye politikalarının ekonomik sistem içindeki etkilerini görünür kılarken, Türkiye’nin kamu maliyesindeki yapısal dönüşümlerini de analiz etmektedir. Yapılan analizler, maliye politikasının yalnızca gelir ve harcama dengesine indirgenemeyeceği ve daha kompleks bir araç setine sahip olduğunu göstermektedir. Kamuda tasarruf politikalarının, kamuoyunda sürekli gündemde olan bir konu olmasına rağmen yapısal dönüşüm yaratmaktan uzak olması çözümcül ve kapsayıcı politikaları gerektirmektedir. Raporda, tasarruf politikalarının gerçeğe daha yakın ve daha kurumsal hale getirilmesi, tasarruf tedbirlerinde şeffaflığın ve netleştirilmiş bir etki alanının sağlanması, dijitalleşme süreçlerinin hızlandırılması, stratejik planlı kamu destekleri ile bütçe yükünün hafifletilmesi ve kamu kaynaklarının öncelikli alanlara yönlendirilmesi gibi kritik politika önerileri sunulmaktadır. İKAM, bu kapsamlı ve stratejik rapor aracılığıyla, Türkiye’nin kamu maliyesini hem bilimsel hem de toplumsal sonuçları açısından değerlendirerek paydaşların dikkatine sunmaktadır. Bu rapor, Türkiye’de kamu maliyesine ilişkin güncel sorun alanlarını ve yapısal dinamikleri beş temel başlık çerçevesinde ele alarak politika yapıcılara yönelik bütüncül öneriler sunmaktadır. Özellikle kamu gelirleri, harcama politikaları ve borçlanma stratejileri gibi temel alanlara odaklanan rapor, maliye politikalarının ekonomik sistem içindeki etkilerini görünür kılarken, Türkiye’nin kamu maliyesindeki yapısal dönüşümlerini de analiz etmektedir. Yapılan analizler, maliye politikasının yalnızca gelir ve harcama dengesine indirgenemeyeceği ve daha kompleks bir araç setine sahip olduğunu göstermektedir. Kamuda tasarruf politikalarının, kamuoyunda sürekli gündemde olan bir konu olmasına rağmen yapısal dönüşüm yaratmaktan uzak olması çözümcül ve kapsayıcı politikaları gerektirmektedir. Raporda, tasarruf politikalarının gerçeğe daha yakın ve daha kurumsal hale getirilmesi, tasarruf tedbirlerinde şeffaflığın ve netleştirilmiş bir etki alanının sağlanması, dijitalleşme süreçlerinin hızlandırılması, stratejik planlı kamu destekleri ile bütçe yükünün hafifletilmesi ve kamu kaynaklarının öncelikli alanlara yönlendirilmesi gibi kritik politika önerileri sunulmaktadır. İKAM, bu kapsamlı ve stratejik rapor aracılığıyla, Türkiye’nin kamu maliyesini hem bilimsel hem de toplumsal sonuçları açısından değerlendirerek paydaşların dikkatine sunmaktadır.

İktisat İzleme Raporu 2024


Küresel salgının ardından derinleşen ekonomik ve jeopolitik belirsizliklerin belirgin biçimde hissedildiği 2024 yılında ülkeler hem dış ticaret pozisyonlarını hem de iç ekonomik dengelerini korumak adına yeni politika arayışlarına yönelmiştir. Türkiye ekonomisi, ihracat performansı, yapısal direnç unsuları, para ve maliye politikalarıyla bu dalgalanmalardan nispeten daha az etkilenmiştir. Diğer yandan, ekonomik istikrarın sürdürülebilirliği, fiyat istikrarı, istihdam ve gelir dağılımı gibi konularda kalıcı çözümlere duyulan ihtiyaç güncelliğini korumaktadır. İktisat İzleme Raporlarının dördüncüsü olan bu rapor, Türkiye ekonomisinin geçmişini ve bugününü analiz etmekte ve gelecek politikalara ışık tutmaktadır. Türkiye ekonomisinin kuramsal çerçeveyle uygulama arasındaki ilişki gözetilerek bütüncül bir analiz zemini sunulmaktadır. Raporda Türkiye’nin ulusal ve uluslararası düzlemdeki konumu ve potansiyeli 17 farklı başlıkta çok boyutlu göstergeler ve özgün veri görselleştirmelerle ortaya konmaktadır. Ayrıca rapor, Türkiye’nin ekonomik düzlemde karşılaştığı sorunları ve benimsenen  politikaların sosyoekonomik yansımalarını ele almaktadır. Türkiye ekonomisinin gelecek vizyonuna ışık tutmayı hedefleyen rapor, politika yapıcılar, ekonomistler, piyasa aktörleri ve akademisyenler için dikkate değer bir rehber niteliğindedir. Küresel salgının ardından derinleşen ekonomik ve jeopolitik belirsizliklerin belirgin biçimde hissedildiği 2024 yılında ülkeler hem dış ticaret pozisyonlarını hem de iç ekonomik dengelerini korumak adına yeni politika arayışlarına yönelmiştir. Türkiye ekonomisi, ihracat performansı, yapısal direnç unsuları, para ve maliye politikalarıyla bu dalgalanmalardan nispeten daha az etkilenmiştir. Diğer yandan, ekonomik istikrarın sürdürülebilirliği, fiyat istikrarı, istihdam ve gelir dağılımı gibi konularda kalıcı çözümlere duyulan ihtiyaç güncelliğini korumaktadır. İktisat İzleme Raporlarının dördüncüsü olan bu rapor, Türkiye ekonomisinin geçmişini ve bugününü analiz etmekte ve gelecek politikalara ışık tutmaktadır. Türkiye ekonomisinin kuramsal çerçeveyle uygulama arasındaki ilişki gözetilerek bütüncül bir analiz zemini sunulmaktadır. Raporda Türkiye’nin ulusal ve uluslararası düzlemdeki konumu ve potansiyeli 17 farklı başlıkta çok boyutlu göstergeler ve özgün veri görselleştirmelerle ortaya konmaktadır. Ayrıca rapor, Türkiye’nin ekonomik düzlemde karşılaştığı sorunları ve benimsenen  politikaların sosyoekonomik yansımalarını ele almaktadır. Türkiye ekonomisinin gelecek vizyonuna ışık tutmayı hedefleyen rapor, politika yapıcılar, ekonomistler, piyasa aktörleri ve akademisyenler için dikkate değer bir rehber niteliğindedir.