Logo

Yayınlar

Eğitim İzleme Raporu 2022

Fikri zemini, yapılanması, politikaları, içeriği ve yönetimi hakkında çok büyük bir kamuoyu kitlesini ilgilendiren eğitim, bütüncül ve çok yönlü bir bakış açısıyla değerlendirilmelidir. Eğitim İzleme Raporu, yıllık periyodlarla eğitimin genel süreçlerini etkileyen gelişmeleri kendi bağlamı içinde analiz etmeyi, değerlendirmeyi ve bir perspektif sunmayı amaçlıyor.
Elinizdeki rapor, “Öğretmenliğin Dönüşümü” temasını temel alarak hazırlandı. Tema içerisinde öğretmenlik kariyeri, öğretmen ağları, öğretmenliğin toplumsal konum ve itibarının değişimi gibi konularda alanında uzman yazarların kaleme aldığı analiz yazıları yer alıyor. Aynı zamanda rapor, 2022 yılını kapsayarak güncel veriler ışığında eğitim ortamları, yükseköğretim, eğitimde eşitsizlik, eğitim bütçesi gibi 10 kategoriyi istatistiksel verilerle ele alıyor. Eğitim İzleme Raporu 2022, temel bulgular ve önerileri ile araştırmacılar, akademisyenler, politika yapıcılar, sivil toplum ve sektörler için eğitim alanını verilere dayalı izleme imkanı tanıyor. Elinizdeki rapor, “Öğretmenliğin Dönüşümü” temasını temel alarak hazırlandı. Tema içerisinde öğretmenlik kariyeri, öğretmen ağları, öğretmenliğin toplumsal konum ve itibarının değişimi gibi konularda alanında uzman yazarların kaleme aldığı analiz yazıları yer alıyor. Aynı zamanda rapor, 2022 yılını kapsayarak güncel veriler ışığında eğitim ortamları, yükseköğretim, eğitimde eşitsizlik, eğitim bütçesi gibi 10 kategoriyi istatistiksel verilerle ele alıyor. Eğitim İzleme Raporu 2022, temel bulgular ve önerileri ile araştırmacılar, akademisyenler, politika yapıcılar, sivil toplum ve sektörler için eğitim alanını verilere dayalı izleme imkanı tanıyor.

İLKE Faaliyet Raporu 2022

2022 yılı İLKE Vakfı’nın proje geliştirme çalışmalarını gerçekleştirerek kapasitesini geliştirdiği bir yıl oldu. Bu kapsamda EPAM, İstanbul Eğitim Konferansı, Eğitim Teknolojileri Araştırma...

Kırda Yaşlanma ve Güncel Tezahürleri


Dünya nüfusu her geçen gün yaşlanmakta ve 65 ve üzeri yaşa sahip nüfus grubu, diğer yaş gruplarına göre daha hızlı bir şekilde artmaktadır. Dünya nüfusu giderek yaşlanırken Türkiye’deki gidişat da çok farklı değildir. Türkiye yüksek doğum ve ölüm oranlarından düşük doğum ve ölüm oranlarına doğru seyir izleyen bir nüfus yapısına evrilmektedir. Bunun yanı sıra Türkiye’de çoğunlukla kırdan kente doğru vuku bulan hareketlilik kırsal alanlardaki nüfusun azalmasına ve kırsal alanlarda yaşlı nüfusun daha belirgin bir biçimde artmasına sebebiyet vermektedir. Bu hususta yaşlıların gelir, yaş, sağlık, aile, eğitim ve benzeri sosyo-demografik özellikleri  kırda sürdürülen hayat için belirleyici olmaktadır. Kırda yaşlanmanın ele alınacağı bu politika notunda, kırda hayatını sürdüren ve sürekli kırda ikamet etmese de kırsal alan ile irtibatı olan yaşlı nüfusun durumu ele alınmaktadır. Bu amaçla öncelikle yaşlılıkla ilgili dünyadaki ve Türkiye’deki güncel verilere değinilmekte ve yaşlılığın durumu ortaya konulmaktadır. Türkiye’deki ilgili kamu kurumlarının yaşlılara yönelik politikalarına, dünyadaki yaşlanma oranına ve Türkiye’de kırsal alandaki idari değişimlere vurgu yapılarak kırsal nüfus ile ilgili bilgilere yer verilmektedir. Politika notunda, Türkiye’deki kır ve kent arasında vuku bulan yaşlı hareketliliği örüntüleri ifade edildikten sonra kırsal alandaki yaşlılığın boyutları incelenerek kırda yaşlanmanın ortaya çıkarabileceği muhtemel sorunlara çözüm önerileri getirilmektedir. Dünya nüfusu her geçen gün yaşlanmakta ve 65 ve üzeri yaşa sahip nüfus grubu, diğer yaş gruplarına göre daha hızlı bir şekilde artmaktadır. Dünya nüfusu giderek yaşlanırken Türkiye’deki gidişat da çok farklı değildir. Türkiye yüksek doğum ve ölüm oranlarından düşük doğum ve ölüm oranlarına doğru seyir izleyen bir nüfus yapısına evrilmektedir. Bunun yanı sıra Türkiye’de çoğunlukla kırdan kente doğru vuku bulan hareketlilik kırsal alanlardaki nüfusun azalmasına ve kırsal alanlarda yaşlı nüfusun daha belirgin bir biçimde artmasına sebebiyet vermektedir. Bu hususta yaşlıların gelir, yaş, sağlık, aile, eğitim ve benzeri sosyo-demografik özellikleri  kırda sürdürülen hayat için belirleyici olmaktadır. Dünya nüfusu her geçen gün yaşlanmakta ve 65 ve üzeri yaşa sahip nüfus grubu, diğer yaş gruplarına göre daha hızlı bir şekilde artmaktadır. Dünya nüfusu giderek yaşlanırken Türkiye’deki gidişat da çok farklı değildir. Türkiye yüksek doğum ve ölüm oranlarından düşük doğum ve ölüm oranlarına doğru seyir izleyen bir nüfus yapısına evrilmektedir. Bunun yanı sıra Türkiye’de çoğunlukla kırdan kente doğru vuku bulan hareketlilik kırsal alanlardaki nüfusun azalmasına ve kırsal alanlarda yaşlı nüfusun daha belirgin bir biçimde artmasına sebebiyet vermektedir. Bu hususta yaşlıların gelir, yaş, sağlık, aile, eğitim ve benzeri sosyo-demografik özellikleri  kırda sürdürülen hayat için belirleyici olmaktadır. Kırda yaşlanmanın ele alınacağı bu politika notunda, kırda hayatını sürdüren ve sürekli kırda ikamet etmese de kırsal alan ile irtibatı olan yaşlı nüfusun durumu ele alınmaktadır. Bu amaçla öncelikle yaşlılıkla ilgili dünyadaki ve Türkiye’deki güncel verilere değinilmekte ve yaşlılığın durumu ortaya konulmaktadır. Türkiye’deki ilgili kamu kurumlarının yaşlılara yönelik politikalarına, dünyadaki yaşlanma oranına ve Türkiye’de kırsal alandaki idari değişimlere vurgu yapılarak kırsal nüfus ile ilgili bilgilere yer verilmektedir. Politika notunda, Türkiye’deki kır ve kent arasında vuku bulan yaşlı hareketliliği örüntüleri ifade edildikten sonra kırsal alandaki yaşlılığın boyutları incelenerek kırda yaşlanmanın ortaya çıkarabileceği muhtemel sorunlara çözüm önerileri getirilmektedir. Kırda yaşlanmanın ele alınacağı bu politika notunda, kırda hayatını sürdüren ve sürekli kırda ikamet etmese de kırsal alan ile irtibatı olan yaşlı nüfusun durumu ele alınmaktadır. Bu amaçla öncelikle yaşlılıkla ilgili dünyadaki ve Türkiye’deki güncel verilere değinilmekte ve yaşlılığın durumu ortaya konulmaktadır. Türkiye’deki ilgili kamu kurumlarının yaşlılara yönelik politikalarına, dünyadaki yaşlanma oranına ve Türkiye’de kırsal alandaki idari değişimlere vurgu yapılarak kırsal nüfus ile ilgili bilgilere yer verilmektedir. Politika notunda, Türkiye’deki kır ve kent arasında vuku bulan yaşlı hareketliliği örüntüleri ifade edildikten sonra kırsal alandaki yaşlılığın boyutları incelenerek kırda yaşlanmanın ortaya çıkarabileceği muhtemel sorunlara çözüm önerileri getirilmektedir.

Gıda Hakkı Bağlamında Gıda Güvenliği


Gıda güvenliği kavramı çiftlikten sofraya kadar bütün üretim, işleme, taşıma ve paketleme süreçlerini kapsayacak şekilde insan sağlığına zararlı şeyleri gıdadan uzaklaştırmak şeklinde tanımlamak mümkündür. Ancak bu tanım kişisel tüketim amaçlı birincil üretimi, helal gıdaya erişimi ve gıda hakkını kapsayacak şekilde genişletilebilir. Günümüzde her geçen gün gıda güvenliğinin önemi daha da artmakta iklim krizi, salgın ve çatışma bölgeleri sebebiyle gıda krizleri meydana gelebilmektedir. Bunun yanı sıra gıda erişiminin bir hak olarak adil dağıtımı önemli bir sorun olarak ortaya çıkmaktadır. Bu sebeple ülkemizde temel insan hakları arasında sayılan gıda hakkının güvenceye alınmasına yönelik bir gıda güvenliği stratejisine ihtiyaç vardır. Bu politika notunda gıda güvenliği ve gıda hakkı, hem üretim süreci ve hem de içeriği açısından güvenli ve temiz gıdaya erişim ve bununla ilintili olarak gıda katkıları, GDO’lu gıdalar, helal gıda, iklim krizi ve israfın önlenmesi konularına değinilerek sosyal devlet sorumluluğu çerçevesinde incelenmiştir. Gıda güvenliği kavramı çiftlikten sofraya kadar bütün üretim, işleme, taşıma ve paketleme süreçlerini kapsayacak şekilde insan sağlığına zararlı şeyleri gıdadan uzaklaştırmak şeklinde tanımlamak mümkündür. Ancak bu tanım kişisel tüketim amaçlı birincil üretimi, helal gıdaya erişimi ve gıda hakkını kapsayacak şekilde genişletilebilir. Gıda güvenliği kavramı çiftlikten sofraya kadar bütün üretim, işleme, taşıma ve paketleme süreçlerini kapsayacak şekilde insan sağlığına zararlı şeyleri gıdadan uzaklaştırmak şeklinde tanımlamak mümkündür. Ancak bu tanım kişisel tüketim amaçlı birincil üretimi, helal gıdaya erişimi ve gıda hakkını kapsayacak şekilde genişletilebilir. Günümüzde her geçen gün gıda güvenliğinin önemi daha da artmakta iklim krizi, salgın ve çatışma bölgeleri sebebiyle gıda krizleri meydana gelebilmektedir. Bunun yanı sıra gıda erişiminin bir hak olarak adil dağıtımı önemli bir sorun olarak ortaya çıkmaktadır. Bu sebeple ülkemizde temel insan hakları arasında sayılan gıda hakkının güvenceye alınmasına yönelik bir gıda güvenliği stratejisine ihtiyaç vardır. Bu politika notunda gıda güvenliği ve gıda hakkı, hem üretim süreci ve hem de içeriği açısından güvenli ve temiz gıdaya erişim ve bununla ilintili olarak gıda katkıları, GDO’lu gıdalar, helal gıda, iklim krizi ve israfın önlenmesi konularına değinilerek sosyal devlet sorumluluğu çerçevesinde incelenmiştir. Günümüzde her geçen gün gıda güvenliğinin önemi daha da artmakta iklim krizi, salgın ve çatışma bölgeleri sebebiyle gıda krizleri meydana gelebilmektedir. Bunun yanı sıra gıda erişiminin bir hak olarak adil dağıtımı önemli bir sorun olarak ortaya çıkmaktadır. Bu sebeple ülkemizde temel insan hakları arasında sayılan gıda hakkının güvenceye alınmasına yönelik bir gıda güvenliği stratejisine ihtiyaç vardır. Bu politika notunda gıda güvenliği ve gıda hakkı, hem üretim süreci ve hem de içeriği açısından güvenli ve temiz gıdaya erişim ve bununla ilintili olarak gıda katkıları, GDO’lu gıdalar, helal gıda, iklim krizi ve israfın önlenmesi konularına değinilerek sosyal devlet sorumluluğu çerçevesinde incelenmiştir.

Toplumun Görünümü 2022: Salgın Sonrası Toplum


2020 başından 2022 sonlarına dek insanlığın ortak gündemi olan Covid-19 salgını hayatın kıyılarından yavaş yavaş çekiliyor. Kapanma, izolasyon, maske, mesafe, temas, doz gibi kavramlar geride kalırken artık salgının tıbbi olduğu kadar toplumsal, ekonomik ve kurumsal boyutlarını çok boyutlu şekilde muhasebeden geçirmek gerekiyor. Soru basit ama zorlu: Salgın sonrası toplum evlilikten yaşlanmaya, hukuktan şehirleşmeye her alanda ne yöne gidiyor? Salgından ne öğrendik, ne öğrenmeliyiz? Toplumun Görünümü 2022 raporu bu soruya cevaben Salgın Sonrası Toplum temasında hazırlandı. 16 farklı kategoride kilit göstergeler üzerinden salgın deneyimi ve salgın sonrasına geçişte açığa çıkan dinamikler incelendi. Sağlık, aile, eğitim, çalışma hayatı ve eşitsizlikler konularında uzmanların hazırladığı ayrıntılı analizler, toplumsal gidişatın çok boyutlu yapısına ışık tutuyor. Toplumun Görünümü 2022 raporu, temel bulgular ve önerileriyle araştırmacılar, politika yapıcılar, sivil toplum ve sektörler için salgın sonrasına geçişi veri temelli bir perspektifle değerlendiriyor.  2020 başından 2022 sonlarına dek insanlığın ortak gündemi olan Covid-19 salgını hayatın kıyılarından yavaş yavaş çekiliyor. Kapanma, izolasyon, maske, mesafe, temas, doz gibi kavramlar geride kalırken artık salgının tıbbi olduğu kadar toplumsal, ekonomik ve kurumsal boyutlarını çok boyutlu şekilde muhasebeden geçirmek gerekiyor. Soru basit ama zorlu: Salgın sonrası toplum evlilikten yaşlanmaya, hukuktan şehirleşmeye her alanda ne yöne gidiyor? Salgından ne öğrendik, ne öğrenmeliyiz? Toplumun Görünümü 2022 raporu bu soruya cevaben Salgın Sonrası Toplum temasında hazırlandı. 16 farklı kategoride kilit göstergeler üzerinden salgın deneyimi ve salgın sonrasına geçişte açığa çıkan dinamikler incelendi. Sağlık, aile, eğitim, çalışma hayatı ve eşitsizlikler konularında uzmanların hazırladığı ayrıntılı analizler, toplumsal gidişatın çok boyutlu yapısına ışık tutuyor. Toplumun Görünümü 2022 raporu, temel bulgular ve önerileriyle araştırmacılar, politika yapıcılar, sivil toplum ve sektörler için salgın sonrasına geçişi veri temelli bir perspektifle değerlendiriyor.